Şeytan / Bölüm 2

2. Bölüm

“Tuna” diye bağırarak sınıfa daldı Kaan hışımla.Heycanla Tunanın yanındakileri göndererek yalnız kalmalarını sağladı.

“Şükür kavuşturana” diye inledi yanından giden kızlara bakarak Tuna.Okul açılır açılmaz çoğu kız başına toplamıştı. “İyiki geldin.Bıkmıştım bunların boş boğazlıklarından”

Kaan gözlerini kıstı.Biçimli dudaklarını büzdü.Dikkatle Tunaya bakıyordu.Onun söylediklerini görmezden gelerek “bugün sınıfa yeni bir kız geldi” diye mırıldandı.

“öyle mi?” dedi Tuna umursamazca.Yeni bir eğlence var gibiydi.Kızlarla asla ciddi olmaz,onları kendisine duygusallıkla yaklaştırmazdı.Herşey onun istekleri doğrultusun gelişirdi.O ne isterde o olurdu.

“duyduklarına inanamayacksın” dedi Kaan bu sefer.

“ne duyacakmışım?”

Kaan derin bir nefes aldı.Cebinden bir kağıt parçası çıkarttı. “Kızın adına bak” dedi heycanla.

Tuna kağıdı eline aldı umursamazca.Tek kaşını kaldırarak yeni gelen kızın ismine baktı.

“Melisa Türkdoğan”

Melisa! Melisa! Melisa Melisa!

Gözleri şokla açıldı.Önce Kaana baktı.Sonra tekrar kağıda döndü. “b-bu nasıl olur?” diye fısıldadı şokla.

Kaanın yüzündeki gülümseme dahada derinleşti. “onu bulduk” dedi heycanla. “burada”

Tuna elindeki kağıdı incelemeye devam etti.Ama kısa bir süre sonra suratını buruşturdu.Az önceki heycanı uçup gitmişti. “Hayır kardeşim,onu bulamadık” dedi umursamazca.

“Anlamadım?” dedi Kaan masum bir şekilde.Sonra birden kağıdı eline aldı. “Melisa yazıyor Tuna.Türkdoğan yazıyor.Bizim Melisa'mız”

“Hayır” diye çıkıştı Tuna. “O Melisa değil,Melissa.İsminde iki tane 's' harfi var.Bunu unuttun mu? Muhtemelen isim benzerliğiyle karşı karşıyayız”


Elindeki evraklara bakarak sıkıntılı bir şekilde bahçede dolanıyordu Melissa.Dizlerinin hemen üstündeki eteği,yarıya kadar düğmeleri açık olan gömleğiyle s*ksi vücudunu gözler önüne sermişti.Uzun saçları hafif rüzgarla havalanıyor,ona meleksi bir görünüm katıyordu.-ama onu tanıyan biri,melek değil şeytan olduğunu bilirdi- Kağıtta isminin yazdığı yere baktı heycanla.Ama yazıyı görünce suratını buruşturdu.

“Melisa Türkdoğan”

“tanrım” diye inledi sinirle. “apt*llar! Geriz*kalılar! Bir işi düzgün yapsanız şaşıracağım zaten” diye söylenmeye devam etti.

İsmi yine yanlış yazılmıştı.Onun isminde tek 's' harfi değil,çift 's' harfi vardı.Bu yanlışlık çoğu yerde yapılıyordu ve Melissa bundan nefret ediyordu.Melisa bir türk ismiyken,Melissa yabancı bir isimdi ve aralarında çok fark vardı.


“hadi yaa” diyerek suratını buruşturdu Kaan.Bir an Melissa'yı gerçekten bulduğunu zannetmiş,sevinmişti.

Tuna sevgiyle Kaanın omzunda dokundu. “onu bulacağız” diye fısıldadı gülümseyerek. “okulu bitirdiğimiz an,onu bulacağız” diye devam etti.

“umarım” diye mırıldandı Kaan.Sonra aklına yeni gelmişçesine Tuna'ya baktı. “yinede yeni gelen kıza bir bakalım.Belki...”

“Kendini kandırma Kaan” dedi bu sefer Tuna. “O Melissa değil”

“Olsun” dedi Kaan kaşlarını çatarak. “Ben yinede bakacağım.Geliyor musun?”

İç çekti Tuna. “Evet,hadi”

Birlikte önce okulun koridorlarına baktılar.Ama kızı bulamayacaklarını zaten biliyorlardı.Sınıf arkadaşlarına yeni gelen kızı sorup,nerede olduğunu öğrendikten sonra birlikte bahçeye doğru yürüdüler.Belli etmeselerde,ikiside gergindi.Okulun kapısında durup,bahçeye göz attılar.Herkes tanıdıktı.Hepsi arkadaşlarıydı.Bir anda ikisininde bakışları tek bir noktada sabitlendi.

“Benim gördüğümü sende görüyor musun?” dedi Kaan şaşkınca.

“e-evet” dedi Tuna gözlerini kısarak.Karşısındaki kızı inceledi.Uzun bacakları,dolgun göğüsleri ve dudakları,uzun siyah saçlarıyla büyüleyiciydi.Sıkıntılı bir şekilde etrafını izliyordu.Sonra bir anda Kaanı kolundan tutarak içeriye çekti.İkiside şokla birbirlerine bakıyordu.

Kaan Tuna'nın şok olmuş ifadesini görünce gevrek gevrek sırıttı elinde olmadan. “evet biliyorum kanka,mükemmel bir kız”

Tuna kendisini toparladı ama oda gülmemek için zor duruyordu. “Melissa değil o,anladın değil mi?” dedi konuyu değiştirerek.Kızın uzuvlarını tartışmak istemiyordu.

Kafasını salladı Kaan.Ne yazıkki o kız Melissa değildi.Melissa o kız gibi giyinemezdi.O kız gibi güzel olamazdı.Melissa o kız gibi şeytanca bakmıyordu.Hatırlıyordu...Küçücük kalbi,iyiliğin ve temizliğin simgesi gibiydi.Gözlerinde o kız gibi tehlike dolaşmıyordu...

“Melissa o kız kadar güzel olamaz” dedi bu sefer Tuna.Kızın güzelliğini itiraf etmesi kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu. “yani tam hatırlayamıyorum ama...O kız Melissa değil”

“Evet biliyorum” dedi Kaan bu sefer.

“Şimdi” diyerek iç çekti Tuna. “Büşrayı bul ve defol” Alayla sırıttı “Yoksa kız bakışlarımızı yanlış anlayacak”

Kaanda sırıttı onunla birlikte.Kafasını iki yana salladı. “Bizi göremez” dedi.Ama emin olamadığı şeyler vardı.Kafasını kurcalayan şeyler vardı.Birlikte kantine inerek kendi arkadaşlarının yanına oturdular.Kaan gözlerini kısarak gülümsedi. “ben gelirim birazdan” diyerek ayrıldı onların yanından.

Biraz ileride tek başına kitap okuyan,eski kız arkadaşının yanına gitti.İzin almadan masaya oturdu gürültüyle.Sonra suratına hiçbir şeyi umursamadığını belli eden ifadeyi taktı.Ama tabiki,birilerini fazlasıyla umursuyordu.

“naber güzelim?” dedi onun elinden kitabı alarak.

Sinirle kitabını geri çekti kız. “sanane?”

Dişlerini sıktı Kaan.Bu kız onu çıldırtıyordu. “Cevap ver Büşra” diye tısladı.

Büşra onun yüzüne bile bakmadan çantasını alarak masadan kalktı.Hızlı adımlarla sınıfa doğru ilerlemeye başladı.

Kaanda sinirle kalktı masadan ve hızla peşinden gitmeye başladı. “ne yapmaya çalışıyorsun?” diye tısladı sinirle. “ne kadar tuhafsın”

“Kes sesini” diye bağırdı Büşra'da aynı şekilde.

“ne yaptımda böyle davranıyorsun?” diyerek onun önüne geçti Kaan hızla.

O an gözlerini kıstı Büşra. “Bana ders çalışıyorum dediğin gece neredeydin?” dedi acı çeker gibi.Gözleri doluyordu...

“b-ben” dedi Kaan şokla ama devamını getiremedi. “nerede olduğumu nereden biliyorsun?”

Gözlerini kırpıştırdı Büşra.Her an ağlayabilirdi.Kaan'ı deniz kenarında kızlarla birlikte görmüştü.Hemde onun ders çalıştığını zannederken. “gezerken sizi gördüm” dedi yavaşça.Sonra kafasını kaldırdı. “Böyle olacağını tahmin ediyordum zaten” diye fısıldadı Kaana bakarak. “Ben kimim ki sen bana sadık kalacaksın?” Sonra yine aynı hızla yürümeye devam etti.

Gözlerini kapatarak onun arkasından baktı Kaan.Böyle olmasını istememişti.O gece o kızlarla bir arkadaşı için birlikteydi.Ama sevgilisine yalan söylemişti...


Hızla yanından geçen kıza sinirle baktı Melissa.Yere düşürdüğü kalemliğini alarak tekrar yürümeye başladı.

Ama bir iki adım sonra,gözlerini kısarak karşısında duran çocuğa baktı.Üzgün ve huzursuz suratı çok tanıdıktı.Dudakları sinirden kıvrılmıştı ve bu hareketide biryerlerden hatırlıyordu.Düz,hafif uzamış açık kumral saçları güneş gibi parlıyordu.Yeşil gözleri öfkeyle kısılmıştı.Çocuğun sinirden parmaklarını kütlettiğini görünce,olduğu yerde donup kaldı.Zaman kavramını unuttu.Gözleri dolarak görüşünü bulanıklaştırmaya başladı.

“Kaan” diye fısıldadı kendi kendine.İlk görüşte çocukluk arkadaşını tanıması onun için hiçte sıradışı bir durum değildi.Sürekli onları düşünerek büyümüştü ve şimdi Kaan'ın düşündüğünden çok daha yakışıklı olduğunu fark ediyordu.Şokla çocuğa bakmaya devam etti.Gözleri faltaşı gibi açılmıştı ve birazdan ağlayabilirdi.Kaan'ı öylesine özlemiştiki.Onun sıcaklığını,dostluğunu,kardeşliğini...Çok şaşkındı.Bu okulda onunla karşılaştığına inanamıyordu.Kendini toparladığı ve gülümseyerek ona doğru adım attığı sırada Kaan'ın yanına gelen çocuğu gördü.Başta tereddüt etsede,o buz mavisi gözleri,siyah hafif dalgalı dağınık saçları ve büyüleyici beyaz teni unutması imkansızdı.İkinci şoku yaşadı bir kez daha.“Tuna” diye fısıldadı bu sefer.Kalbi dört nala atmaya başlamıştı.Heycandan ölebilirdi.Gözleri sevgiyle parladı.Ne yazıkki,Tuna'yla aynı ortamda olduğunda,her zaman olduğu gibi tüm bilincini ve kendine olan güvenini kaybediyordu.Yeniden 5 yaşındaki Melissa'ya dönüşüyordu.

Çocukluk ve ilk aşkı karşısındaydı.Eskide olsa en iyi dostu ve kardeşi sayılabilecek çocuk karşısındaydı.İkisiylede aynı havayı soluyordu.Dikkatle onları izledi.Demekki birbirlerinden hiç ayrılmamışlardı.Akan bir iki damla gözyaşını sildi.Oysa o hep onların özlemiyle yaşamıştı.Hep onları merak etmişti.Ama onları bulmak için hiçbir girişimde bulunmamıştı.Acizdi çünkü.Ne kadar güçlü ve özgüvenli olduğunu biliyor olsada,bazı konularda acizdi.Gözlerini kırpıştırarak suratını kuruladı.Ama onların yanına gitmeye cesaret edemedi.Tam arkasını döneceği sırada bakışları Tunayla karşılaştı.Tuna'nın bakışları tıpkı çocukluğunda olduğu gibi sert ve boştu.Ama onun içideki kendine olan aşırı yoğun sevgiyi çok iyi biliyordu.Şaşkınlıkla yutkundu.Kaan'ında kendisine baktığını gördü.Acaba tanımışlarmıydı onu?

Hiç zannetmiyordu.Hatta emindi ve haklıydıda.Tuna ve Kaan Melissa'nın büyüyüp böyle bir güzelliğe sahip olacağını asla tahmin edemezlerdi.Doğal olarak,onu tanıyamamışlardı.Neredeyse 12 yıl olmuştu birbirlerini görmeyeli.Nereden tanıyacaklardıki.Bu duygu ister istemez canını yaktı.Kendisi gibi,onca yıla rağmen onlarında onu tanıyabilmesini nasılda isterdi...

“güzel kız” diye mırıldandı Kaan duygusuzca karşısında duran Melissa'ya bakarak.

“Evet” dedi Tuna'da hafif sırıtarak. “Nedense...bana Melissa'yı hatırlatıyor”

Kaşlarını çattı Kaan. “Bizim Melissa'mız masum bir kızdı” dedi umursamazca “Bu kız hiçte öyle gözükmüyor” diyerek kantine geri döndü.

İç çekerek Kaan'a sonuna kadar hak verdi Tuna.Gitmek için arkasını döndü.Ama sonra vazgeçerek tekrar kıza baktı.Suratındaki sert ifadeyi hiç değiştirmeden göz kırptı.Bunu neden yaptığını bilmiyordu.Normalde böyle şeyler yapmaz,kızların peşinden koşmasını zevkle,duygusuzca ve tepkisizce izlerdi.Tavırlarının karşısındakinin canını yaktığını bildiği halde,isteklice acıtmaya devam eder,onları kandırmaktan kaçınmazdı.Bu kızıda tanımıyordu ama tuhaf birşeyler hissediyordu.Sonra düşünmeyi bırakarak hızla oda Kaan'ın peşinden gitti.

İnanamayarak onların arkasından baktı Melissa.Kendisi hakkında konuştuklarını tahmin ediyordu.Ama onu tanıdıklarını sanmıyordu.Tunanın kendisine göz kırptığını hatırladı.Gülümseyerek koridorda ilerledi.Şu an kendisini göklerde hissediyordu.Olduğu yerde derin bir nefes aldı.Onlar buradaydılar.Aynı havayı soluyorlardı.Tekrar birlikte olacaklardı.Yine birbirlerini koruyacaklardı.Kaan yine eşsiz bir dost olacaktı ve yine Tunayla tatlı tatlı flörtleşecekti.Tuna onu yine herkesten kıskanacaktı ve korumacı tavrı herşeyin üzerinde olacaktı.Damarlarındaki kan onların yakınında olduğunu hissedince adeta baskısını arttırmıştı.Özlemi iliklerinden fışkırıyordu.Kendisini tanımaları için onlara zaman verecekti.Kaan mutlaka ilk dostunu hatırlardı.Ve Tuna'da ilk aşkını hatırlamak zorundaydı.İlk aşklar unutulmazdı.Evet,mutlaka hatırlayacaktı.Belkide ona yeniden aşık olurdu...

Tuna'nın ve onun getireceği sorunlardan henüz haberi olmadığı için,Melissa tüm bunları kendince mantıklı olarak düşünüyordu...

yorumlardan sonra 3. bölüm gelicek

saol

yorum??

ya bence çok saçma O Yüzden Yorum Yapmicam Bidaha :D

a-aa şuan bakk

neresi saçma??

yapma senin yorumöuna mı kaldık

ayyyyy tamam yapmam

haha ondna baska yorum yapan yok zhahhaha

olsunn

vis bu arada çok kalp kırıcısın!! ben eski visi istiyorum yaa hani şu 29 yaşındaki kibar olan

Tamam DarkNess Özür Dilerim [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]